Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Eskişehir Haber Ajansı (EHA) arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Eskişehir basın tarihinin ilk ve tek toplu iş sözleşmesi, TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş ile EHA İmtiyaz Sahibi Yusuf Melih Turan arasında imzalandı. Sözleşmeyle TGS üyeleri zam, iyileştirme, ikramiye ve temel sosyal haklarında büyük kazanımlar elde etti.
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ TÖREN İLE İMZALANDI
Toplu iş sözleşmesi, Türk Metal Sendikası Eskişehir Şube Başkanlığı binasında düzenlenen törenle imza altına alındı. Törene; CHP Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, CHP Parti Meclisi Üyesi Zeliha Aksaz Şahbaz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan katıldı.
“TARİHSEL ÖNEMİ VAR”
Törende konuşan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, imzalanan sözleşmenin tarihsel önemine dikkat çekerek, “Eskişehir güçlü yerel medyası ile Türkiye basın tarihinin önemli kentlerinden birisi. Bugün, Eskişehir Türkiye’de basın tarihine ismini altın harflerle yazdıracak. Çünkü Eskişehir’de ilk defa bir medya şirketinde toplu iş sözleşmesi imzalanıyor. EHA’da çalışan meslektaşlarımı sendikalaşarak açtıkları bu yol için tebrik ediyorum. EHA’nın İmtiyaz Sahibi Yusuf Melih Turan’a, çalışanlarının sendika hakkına gösterdiği saygı için ayrıca teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de Eskişehir İl Temsilcimiz ve Ankara Şube Yöneticimiz Şenay Bilik Yıldırım’a ediyorum. Eskişehir’de sendika karşıtı kampanyalara rağmen, baskılara rağmen Eskişehir’de TGS bayrağını aşağıya indirmedi ve ısrar etti” ifadelerini kullandı.
Gazeteciliğin kamu yararını esas alan bir meslek olduğunu vurgulayan Durmuş, “Ayrı kanunu, çalışma biçimi ve koşullarıyla diğer çalışanlardan ayıran özellikleri vardır. Ancak bu ayrıcalıklar gazetecilere bir imtiyaz vermek üzere yasalaşmış ayrıcalıklar değildir. Bunların hepsi halkın haber alma hakkını korumak üzere kanunlara yerleştirilmiş ve halkın haber alma hakkını savunan maddelerdir. Bizler işimizi yaparken kendimizi değil halkı ve çıkarlarını düşünerek yaparız. Son yıllarda memleketin her yerinde, her yerine sirayet eden kutuplaşma basın sektöründe de maalesef hayat buldu. Ona yakın gazeteci, bunun gazetecisi hayatımıza girdi. İktidarlar, yıllardır medyayı bu şekilde kullanabilmek için onları ayrıştıran, dayanışma ve örgütlü davranma duygusundan uzaklaştıran politikalar yürüttüler. Bugün gazetecilik zor koşullar altında yapılan, her an gözaltına alınıp tutuklanabileceğimiz, saldırıya uğrayabileceğimiz, güvencesiz ve düşük ücretle çalışmak zorunda kalacağımız bir mesleğe dönüştü” diye konuştu.