Eskişehir Telgraf Sanat ELDEM SANAT ALANI’NDA İKİ ÖNEMLİ SERGİ AÇILIYOR

ELDEM SANAT ALANI’NDA İKİ ÖNEMLİ SERGİ AÇILIYOR

İstanbul merkezli sanatçı ve akademisyen Zafer Akşit’in ‘Müşterek Teşebbüs’ başlıklı kişisel sergisi ile Eskişehir’den Ahmet Dündar, Altay Kervan, Damla Yılmaz, Handan Akyürek, Hasan Hüseyin Özmen, Hatice Karakaş, Gökçe Demirbaş, Melike Melena, Muhammet Fatih Çoban, Özge Atalay, Studio Pinprick, Taha Düzler ve Ülkü Usta’nın üretimlerini bir araya getiren LOKAL 02, 21 Haziran 2025 Cumartesi günü saat 19.00’da açılıyor!

EKSAV – Eldem Sanat Alanı Dalyancı Konağı’nda gerçekleşen LOKAL02, sergiyi yalnızca bir gösterim değil; bir sözleşme, bir karşılaşma, bir arşiv açımı olarak düşünüyor. İlk kez Dalyancı Konağı’nda gerçekleşecek sergi, konağın yüzyılı aşkın duvarlarında yankılanan sesler ve görünmeyen hikayeleri ile birlikte, bugünün ihtiyaçlarıyla, sorularıyla, imgelemleriyle bir araya geliyor. LOKAL02 hem bireysel hem de kolektif anlatıları içine aldığı güncel üretimler aracılığıyla çok boyutlu bir anlatıya dönüşüyor.

Bir kente bakmak, yalnızca onun sokaklarını değil; sesini, belleğini ve potansiyelini duyumsamakla başlar. LOKAL açık çağrı serisi de kenti yeniden düşünmenin, kurmanın, orada olmanın farklı hâllerini ortaya koyar ve sanatçılarla kenti ve kente dair olan her şeyi yeniden göz önüne getirir, düşler. LOKAL, Eskişehir’in yerel üretimlerinden doğan ve kentle kurulan düşünsel, duyumsal ve tarihsel bağlara dikkat kesilen bir çağrı. İlk edisyonunda başlattığı paylaşarak, dayanışarak üretme pratiği şimdi LOKAL02 ile büyüyor, derinleşiyor ve katmanlanıyor

MÜŞTEREK TEŞEBBÜS

Müşterek Teşebbüs, bireysel eylemin, iş birliği ve toplumsal yapılar ile olan ayrılmaz ilişkisi üzerine eğiliyor. Görünürde özerk olan jestlerin aslında müzakere, birliktelik ve eşzamanlılık sistemleri ile olan içiçeliği üzerine bir deneyim alanı yaratmayı amaçlıyor.  Eylem, amaç ve arzularımızın bazen doğrudan bazen ise dolaylı, ama çoğu zaman fark edilmesi güç olan etkilerine ve sonuçlarına odaklanan bir dizi çalışmanın son halkası olan 

Müşterek Teşebbüs, tamamen yalıtılmış özel deneyimin sınırları, imkanlılığı ve belki de beyhudeliği arasında hareket ediyor. Müşterek Teşebbüs, özerkliğin sınırları ve eyleme geçme, bağ kurma ve anlamlandırma çabamızı şekillendiren – ve çoğu zaman görünmeyen  kuvvetler –  üzerine bir diyalog kurmayı amaçlar, ve benlik ile öteki, denetim ile teslimiyet arasındaki gerilimde yeni ilişki biçimlerinin doğabileceğini öne sürer.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *