Ziyaret sırasında üreticilerin girdi maliyetlerinin katlanarak arttığını vurgulayan Süllü, “Yem, ilaç, akaryakıt giderlerinin yüzde 100 zamlanması üreticilerin belini bükmüş. Alım gücü düşen vatandaş ise hayvan pazarına yaklaşamıyor. Ne üretici kazanabiliyor ne tüketici kurbanlık alabiliyor” diyerek pazarın durgunluğuna dikkat çekti.
Artan Maliyetler Üreticiyi Zorluyor: “Yemi Karşılamayan Süt”
Besiciler, yem, veteriner, ilaç ve işçilik gibi maliyetlerin hızla arttığını, buna karşın et fiyatlarının aynı oranda yükselmediğini ifade etti. Bir üretici, “1 kg süt 1 kg yemi karşılamıyor. 225 bin TL’ye mal ettiğim kurbanlığı 185 bine sattım. Bu şartlarda nasıl ayakta kalalım?” diyerek sektördeki darboğazı özetledi.
“Eskiden 50-60 Kurbanlık Gelirdi, Şimdi 5-10 Zor”
Bir diğer besici ise geçmiş yıllarla bugünü kıyaslayarak şunları söyledi: “2018 öncesi kurbanlık satışlarında kâr vardı. Şimdi ise kasap fiyatına bile gelmiyor. Eskiden köylerden onlarca kurbanlık gelirdi, artık yok. Asgari ücretli, emekli kredi kartıyla kurban alıyor. Satışlar düşüyor, üretici üretmekten vazgeçiyor.”
“İthal Anguslar Ne Sağlıklı Ne Lezzetli, Yerli Üreticiye Destek Şart”
Besiciler, ithal hayvan politikalarından da şikayetçi. "Sağlıklı mı değil mi belli olmayan angusları getirip millete yediriyorlar. Biz destek bekliyoruz" diyen üreticiler, hükümetin ithalat odaklı politikalarının sektörü çökerttiğini belirtti. Süllü de bu eleştiriye katılarak, ithalatın ne üreticiye ne tüketiciye fayda sağlamadığını vurguladı.
Süllü: “Bu Gidişle Et Bulamayacağız, Acil Önlem Alınmalı”
Süllü, alarm veren hayvancılık sektörünün sürdürülebilirliği için acil önlemler alınması gerektiğini belirtti:
“Üreticinin emeğinin karşılığını aldığı, tüketicinin uygun fiyata et alabildiği bir sistem kurulmalı. Hayvancılığı destekleyecek yerli yem üretimi teşvik edilmeli, ilaç maliyetleri düşürülmeli, mera ıslahı ve hayvan ırkı geliştirme projelerine önem verilmelidir. Aksi halde yakın gelecekte et bulmak bile lüks olacak.”
